17 Nisan 2010 Cumartesi

17 Nisan 2005

Ezeli rakibine karşı, ezeli rakibinin evinde, 52000 taraftarının önünde, kalecisiz, 10 kişiyle, 4-3 alınan bir maç. Maçtan önce olanca karaktersizlikleriyle açılan "Rıza efendi, 2 ekmek 1 süt" pankartı. Ne kadar yaşarım bilmiyorum ama hayatım boyunca bir daha böyle bir maç görebileceğimi sanmıyorum. Allah'a şükürler olsun ki bize o günü yaşattı...



ASLA PES ETME...

16 Nisan 2010 Cuma

Tv'de Hafta Sonu

16 Nisan Cuma
20:00 Bursaspor -Gaziantepspor / Lig TV
21:30 Köln-Bochum / TRT 3
21:45 Inter-Juventus / NTV Spor (Serie A)

17 Nisan Cumartesi
14:30 Konyaspor-Adanaspor / D Spor
14:45 Manchester City-Manchester United / Spormax
17:00 Stoke City-Bolton / Spormax
19:00 Manisaspor-Galatasaray / Lig TV
19:30 Tottenham-Chelsea / Spormax
19:30 B.Münih-Hannover / TRT Haber
21:00 Espanyol-FC Barcelona / NTV Spor
22:00 Bordeaux-Lyon / Kanal A

18 Nisan Pazar
14:30 Karşıyaka-Ç.Rizespor / D Spor
15:30 Wigan-Arsenal / Spormax
16:00 Sampdoria-Milan / NTV Spor
18:00 Lille-Monaco / Kanal A
19:00 Fenerbahçe-Beşiktaş / Lig TV
19:30 Lazio-Roma / NTV Spor
22:00 Real Madrid-Valencia / NTV
22:00 Saint Etienne-PSG / Kanal A
22:15 Porto-Guimaraes / RTP & SIC Internacional

19 Nisan Pazartesi
20:00 Trabzonspor-Kasımpaşa / Lig TV
20:00 Bucaspor-Mersin İ.Y / D Spor
22:00 Liverpool-West Ham / Spormax

Ligin bitmesine 5 hafta kala en önemli maça çıkıyoruz. Olası bir puan kaybı şampiyonluk şansını tamamen bitirir. Bu saatten sonra teknik, taktik analize, Mustafa Denizli'nin tavşanlarına bakacak değilim. Tek bir isteğim var İbrahim Kaş oynamasın. Bu maçı alalım puan farkını 1'e indirelim, daha sonra devamı gelecektir... Cumartesi günkü Manchester ve Barcelona derbileri, Pazar günkü Roma derbisi de haftayı derbi haftası moduna sokuyor. Bu hafta için Beşiktaş maçı dışındaki hiç bir maç umrumda değil. İyi seyirler, iyi haftasonları...

Hakkı Yeten

Baba'ların takımı Beşiktaş bugün bir Baba'sını daha anıyor. Ölümünün 21. yılında Hakkı Yeten'e ter akıttığı futbol sahaları için, teknik direktörlüğü için, başkanlığı için ve herşeyden önemlisi Beşiktaşlılığı için teşekkür ediyoruz. Ruhu şad olsun. Beşiktaş siz ve sizin gibilerle güzel... Ha unutmadan;

Şeref'inizle oynayıp, Hakkı'nızla kazanın...

15 Nisan 2010 Perşembe

2010 NBA Playoff 1st Round

82 maçlık serüven bitti. Şimdi heyecanın doruk noktalarına ulaştıkları playofflara geldik. Playoff biletini alan takımlar 1 takım hariç belliydi. Doğuda son bilet için Toronto Raptors ve desteklediğim Chicago Bulls kapışıyordu. Bulls 1 galibiyet farkla playoff'a 8. sıradan kapağı atmayı başardı. Serilere bakmadan önce şunu söylemek lazım. Batı ile doğu arasındaki fark bariz ortada. Doğudan Cavs ve Magic haricindeki takımlar batıdaki takımların alayına elenebilir ve çok çok büyük bir sürpriz de olmaz kimse için...

DOĞU


(1) Cleveland Cavaliers - Chicago Bulls (8) : 1 adam NBA'in gelecek 6-7 yılının kaderini değiştirebilir mi? Söz konusu LeBron James olunca evet yanıtını verebiliyorum. Bu sene şampiyonluk gelmezse LeBron James'in Cavs'ten ayrılması oldukça olası. Bunun farkında olan Mike Brown takasta Antawn Jamison'ı kadrosuna katmış ve Big Z'yi 30 gün ardından tekrar takıma monte etmişti. Hayvan bir LeBron, rol oyuncuları Mo, Delonte West, Jamario Moon, J.J. Hickson, Varejao, Jamison ve tabi ki koca dev Shaq'la durdurulamaz bir takım haline gelebilir Cavs. Ancak geçen sene playoff'larda yaptıkları hatalara düşerlerse konferans yarı finalinde Heat veya Celtics iplerini çekebilir. Bunun olmaması için özellikle Mo ve Jamison'ın daha çok sorumluluk alması Shaq'ın en azından 28-30 dakika civarı verimli bir şekilde sahada kalması lazım. Bulls için işler hiç de iç açıcı değil. United Center'da 1 galibiyet alıp sezonu 4-1 ile noktalayacaklarını düşünüyorum.

(2) Orlando Magic - Charlotte Bobcats (7) : Takımda King James'ten sonra ligin açık ara en dominant oyuncusu var ve bu adama bazı maçlarda top 6-7 hücumda deymiyor bile. Sanırım Magic'te Hido'yu en çok Howard özlüyordur. Magic'in kısa yoldan yarı finale çıkması, 4-0 ya da 4-1 ile turu geçmesi için Howard'a inen toplar ve gelen ikili sıkıştırmalarda dış adamların rolü çok büyük. Charlotte Bobcats, Majestelerinin takımı almasından sonra kurulduğu yıldan itibaren ilk playoff'unu oynayacak. Playoff ayrı bir tecrübe gerektirir. Bakalım Gerald Wallece ve arkadaşları bunu ne kadar sağlayabilecek. Serinin dikkat çekici bir başka noktası ise Bobcats'in bu sene ligin en az sayı yiyen takımı olması ve Magic bench'inin ligin en sağlam bench'lerinden (JJ Reddick, Pietrus, Gortat, Matt Barnes) olması. 4-1 Orlando diyorum.

(3) Atlanta Hawks - Milwakuee Bucks (6)
: NBA playoff'ları yeni kahramanlar yaratmayı çok sever. Eğer sağlıklı bir Bucks olsaydı 4-3 Bucks eler ve yoluna devam eder diyebilirdim. Ancak sert Bucks savunmasını sağlayan en önemli isim Andrew Bogut'un sakatlığında Dan Gadzuric O'nun boşluğunu ne kadar doldurabilecek bu serinin kaderini belirleyecek soru bu olacak. Ersan, Bogut'un sakatlığıyla birlikte erken faul problemine girmezse hiç bir maçta 28 dakikanın altında süre almayacaktır. Jerry Stackhouse, Brandon Jennings, John Salmons, Carlos Delfino gibi isimlerle evinde Joe Johnson önderliğinde canavarlaşan Al Harford, Josh Smith, Jamal Crawford ve Mike Bibby ile çarpışmaya çalışacak. Bogut eksikliğinden dolayı 4-2 Atlanta diyorum.

(4) Boston Celtics - Miami Heat (5)
: Zor tahmin edilen ve maç içi dinamiklerinin seriyi belirleyeceği bir eşleşme olacak. Celtics isim isim bakıldığında iyi bir takım gibi gözükse de özellikle Sheed'in gelmesiyle takıma yerleşen bir bıkkınlık hakim. Bir tek direnen Rajon Rondo var. Karşılarında takımın süper yıldızı Wade'in önderliğinde ısıran bir Heat olacak. 4-2 Miami alır, Cleveland ile eşleşir diye düşünüyorum.

BATI

(1) Los Angeles Lakers - Oklahoma City Thunders (8) : Ligin sayı kralının takımıyla Kobe Bryant'ın düellosu diyebiliriz. Lakers son maçlarda inanılmaz formsuz bir görüntü çizse de playoff takımı olduklarını kanıtlayacaklardır. Buraya kadar Durant, Westbrook, Harden üçlüsünün harika oyunuyla gelen Thunders için ise yolun sonu bu tur gibi gözüküyor. 4-2 Lakers diyorum.

(2) Dallas Mavericks - San Antonio Spurs (7) : Serinin kilit eşleşmesi Shawn Marion-Manu Ginobili eşleşmesi olacak. Her iki ismin de kendine göre hücum stilleri takımlarını birer gömlek yukarı çıkartan cinsten. Ama bence bu seriyi eşleşmeler değil, direk tek bir isim belirleyecek. O da Nowitzki. Nowitzki oynayınca takım oynuyor, kötü oynarsa takım da sudan çıkmış balığa dönüyor. Jason Terry'nin benchten yapacağı katkı, Tony Parker-Tim Duncan ikilisinin Manu'ya vereceği katkı seriyi etkileyebilecek diğer faktörler. 4-3 Dallas alır diye bir tahminde bulunayım.

(3) Phoenix Suns - Portland Trail Blazers (6)
: Senenin en şanssız takımı Blazers'ın buralarda olması bile büyük başarı. Sezon boyunca; Batum omzundan ameliyat geçirdi, takımın sahibi Paul Allen'a kanser teşhisi kondu, Travis Outlaw stres kırığı nedeniyle ameliyat geçirdi, koç Nate McMillan takımla antremana çıktı ve aşil tendonunu kopardı, Rudy Fernandez sırt ağrıları sebebiyle ameliyat oldu, Greg Oden'ın diz kapağı kırıldı sezonu kapadı, Przybilla'nın diz kapağının bağları koptu o da sezonu kapadı, son Lakers maçında Brandon Roy sol dizinden sonra sağ dizini de sakatladı, playoff'ta oynaması şüpheli... Phoenix cephesi ise Amar'e Stoudemire ve Nash ile birlikte hızlı oyunuyla rakiplerini sürklase ediyor. Leandro Barbosa, Jason Richardson ve tecrübeli Grant Hill ise bu iki ismi destekliyor. Sakatlıkların da etkisiyle 4-1 Phoenix diyorum, bir süpürme de gelebilir...

(4) Denver Nuggets - Utah Jazz (5)
: İki zıt hücum şeklinin kapışması olacak. Jazz sete set hücumda etkiliyken karşısında hit&run oyununu çok iyi oynayan ve takımda JR Smith, Carmelo Anthony, Billups gibi isimlerle etkili olan, Chris Andersen ve Nene ile pota altını karartan bir takım bulacaklar. Mehmet'in 3 sayı tehtidi önemli bir etken olabilir ancak pota altında Nene ve Andersen için yumuşak kalacaktır. O eşleşmeleri ligin en sert savunmacılarından Boozer ve Millsap ile durdurmaya çalışacaklar. Ellerinde Deron Williams gibi takımın 1 numaralı skor opsiyonu var ancak karşısında o tip savunmayı çok iyi yapan ve rakip guard'ı bezdiren bir Billups olacak. Oldukça keyifli bir seri olacağa benziyor. Oldukça zorlansa da ben 4-3 ile Denver'ı tura yakın görüyorum...

dipnot : yazıda anlam veremediğim bir font stili değişikliği oldu, düzeltemedim de, kusura bakmayın...

R.I.P

İçimiz acıyor...

13 Nisan 2010 Salı

Yok Artık



Böyle birşey olamaz :) Geçen haftaki Portsmouth-Blackburn Rovers maçının yayıncısı Fox TV, maçta kırmızı kart olunca staddaki muhabir Chris Kamara'ya bağlanıyor. Gerisi video'da...

Dipnot: Kırmızı kart 60. dakikada çift sarıdan Anthony Vanden'e çıkıyor...

11 Nisan 2010 Pazar

Isparta

Hayırlısıyla git, gel kardeşim. Artık gönlümüzün bir parçası da Isparta Eğirdir'de olacak. Hayırlı teskereler...