14 Kasım 2009 Cumartesi

Beşiktaş - Efes Pilsen

Futbolsuz bi hafta sonunda TBL Lideri takımımız, Akatlar'da Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi kadrosunu kuran Efes Pilsen'e karşı galibiyet mücadelesi verecek. Ergin Ataman'ı çok beğenmeme rağmen özellikle bu kadroyla yapabildikleri daha doğrusu yapamadıkları beni şaşırtıyor. EL'de alınan 4 maçta 3 yenilgi, TBL'de 4 maçta 3 galibiyet ve bizim rahat bi galibiyet aldığımız Telekom'a karşı kaybedilen maç. Mevcut kadrosuyla Efes Pilsen ligi zaten götürecektir, ama EL'de yapılan hatalar, kaybedilen maçlar Ergin Ataman'ın suyunu iyiden iyiye ısıtıyor. Bu maçta alınacak bi yenilgi çatlak seslerin daha da yükselmesine ve Ergin Ataman'ın olası bi EL yenilgisinden sonra istifasına kadar gidebilir.

Oyuncuları kısaca değerlendirecek olursak Santiago TBL'de zaten oynamıyor, Ermal form tutabilmiş değil. Muhtemelen Kaya Peker ve Nachbar ile oynayacaklar. Pota altında Baxter ve Fletcher ikilisiyle durdurabilir, kimi pozisyonlarda üstünlüğümüzü koyabiliriz. Mire Chatman'ı Sinan Güler'le durdurmaya çalışacaktır Ergin Ataman. Maçın kilit eşleşmesi Chatman-Sinan eşleşmesi ve Chatman kenara geldiğinde Kerem Özkan'ın verdiği katkıyla birlikte Rakocevic savunması. Sezon başındaki Türkiye Kupası maçında Rakocevic'i çok iyi durdurmuştuk ve 0-5 üçlük atmıştı. Yine yapabiliriz. Son ana kadar mücadeleyi bırakmamalı her topa elimizi sokmalıyız. Kupa maçında son topla gitmişti maç. Bu sefer olabilir. Engin Atsür'ün sakat olması ise çok büyük bi handikap. Herşeye rağmen dolu bi Akatlar her oyuncunun elini titretir.

Basketbolcularımızın hafta içi paralarını alamadıkları gerekçesiyle antremanda futbol oynama protestosunu ise ayakta alkışlıyorum. Bu kadar güzel bi dokundurma olamaz. Umarım bu sorunlar performansımızı etkilemez ve 5te 5 ile yolumuza devam ederiz...

12 Kasım 2009 Perşembe

Ugg Bot

Şu dünya çirkini botları herkesin ayağında görmüşsünüzdür. Görmediyseniz o bölge kurtarılmış bölgedir ve farkında olmadan insanlık için çok önemli bi mi syon edinmiştir. Şöyle izah edeyim; bi zamanların çirkin puma/adidas boksör ayakkabıları yerini alan bi bot çeşidi kendileri. Markası Ugg'muş, Avustralya menşeili. 1970'li yıllarda Avustralyalı sörfçüler tarafından sudan çıktıktan sonra ayaklarını ısıtmak ve rahatlatmak amacıyla kullanılıyormuş. Şimdi ise bileği 5 cm olan kızda da bileği fil bileği gibi olan kızda da hepsinde mevcut. Fiyatları da 250-300 $ civarı. Allah akıl fikir versin diyorum. Konuyu kapatmadan, Kadir abimizin Ugg bot'lar daha Türkiye'de patlamadan önce Ugg botlarıyla vermiş olduğu pozu paylaşıyorum...

11 Kasım 2009 Çarşamba

Robert Enke

Türk futbolunun acımasız yüzünü ortaya çıkaran bi maçtı. 2003-2004 sezonunun açılış karşılaşmasında yeni transfer Robert Enke İstanbulspor'a karşı alınan 3-0'lık yenilgide hatalı goller yemiş ve yönetim tarafından daha ilk maçında kapının önüne konmuştu. Ardından 8 maç formasını giydiği Tenerife macerası ve doğduğu ülkeye dönüş. Hannover 96 forması. Fenerbahçe ve Tenerife'de dip yapan kariyerden sonra Hannover 96 forması ilaç gibi gelmiş ve Almanya Milli Takımı'na kadar yükselmişti. Dün gelen haber herkesi şok etti. 32 yaşındaki Alman kaleci hızla ilerleyen bi trenin önüne kendini atarak intahar etmişti. Bugün Alman polisinin yaptığı açıklamaya göre intahar notu bulunmuş, ama detaylar hakkında açıklama yapmıyorlar. Enke 3 yıl önce, henüz 2 yaşındayken kaybettiği ufak kızının yanında... Çok acı bi durum, belki de intahara sürükleyen şey kızının ölümüydü. Bunun sebebini Alman polisi bi açıklama yapana kadar bilemeyeceğiz. Allah rahmet eylesin...

10 Kasım 2009 Salı

1881 - 1938

Sınav durumu olmasaydı bu gece yola çıkıp sabah huzurunda, Anıtkabir'de olmayı o kadar isterdim ki... Klasik bi laf vardır "Ata'm rahat uyu. Cumhuriyetinin ve ilkelerinin yılmaz bekçileriyiz" diye, ben de diyorum ki "Ata'm rahat uyuma, birşey koruyamıyoruz" Söylenebilecek, yazılabilecek pek fazla şey yok.


Yılmaz Özdil'in yazdığı harika yazıyı paylaşayım ;

---19 Mayıs 1919---

-Yav bırak Mustafa abi yaa, sen mi kurtarıcan memleketi Allah aşkına!

- Ama işgal zırhlıları...

- Boşver şimdi sen işgal zırhlılarını filan.... Gün gelir, memleketin malını mülkünü tapusuyla İngiliz'e satar bunlar.

- Yok canım!

- Yeminle söylüyorum, İngiliz vatandaşı bakan bile getirip koyarlarsa şaşma.

- Ama ahval ve şerait...

- Güzel abim yaranamazsın. .. Bak şimdi binicez bu dandik gemiye, taaa Samsun'a gidicez, savaş, boğuş, kendimizi paralayacağız, diyelim becerdik, devrim mevrim, anlata anlata dilinde tüy bitecek, sonra sen kahırdan ölücen, önce biraz ağlıycaklar , sonra gene "Son Osmanlı Padişahı" diye pankart açacaklar, mezarında dönücen.

- Saltanat kalsın diyosun yani...

- Alışmadık kıçta don durmaz abi, egemenlik megemenlik vereceğine, iki çuval kömür ver, daha iyi... Aha buraya yazıyorum, açlıktan nefesleri kokarken padişahlarına saltanat uçakları alırlar, bu gemiyi de jilet yaparlar, söylemedi deme.

- Efkarlandım be...

- Yakma o cigarayı gözünü seveyim, yarın öbür gün belgesel yaparlar, keş gibi gösterirler seni haberin olsun.

- Hal çaresi nedir peki?

- Al padişahın kızını, yırtalım.

- Millet ne olacak?

- Onlar da ulemaya sorsun artık ne olacaklarını, bize ne, kendi düşen ağlamaz.

- Laik olmasınlar mı, birey olmasınlar mı , kendi lisanları olmasın mı, şıhlara şeyhlere mi bırakalım kaderlerini?

- Bak ne güzel söylüyorsun, kader der geçerler, takalım takkemizi bakalım dalgamıza, iş çıkarma başımıza...

- İyi de, yazık olmaz mı?

- Asıl bu yaptığını yaparsan yazık olur... Bazıları sana inanacak, etkilenecek, senin fikirlerini yaşatmaya kalkacak, hayatları kayacak, evleri basılacak, içeri tıkılacaklar, kimine saçını örtmediği için fahişe diyecekler, kimine milletin malını Arap'a satmayın dediği için komünist diyecekler, kimine Ne Mutlu Türküm Diyene dediği için faşist diyecekler, darbeci diyecekler.. . Yorma ahaliyi, kula kulluk edelim, rahat edelim.

- Yok arkadaş, ben bi deniycem.

- E sen bilirsin abi...

Yılmaz Özdil

Burada da Atatürk'ün çok güzel 449 fotoğrafı olduğu bi albümüm vardı. Onu paylaştım. İndirmek isteyen buyursun;

Atatürk Fotoğrafları

9 Kasım 2009 Pazartesi

Hare - Kremalı Türk Kahveli

Daha önceden damak tadına ve alkol kültürüne güvendiğim kişilerin tavsiyesiyle Mey İçki yapımı Hare Likörleri'nin "beyaz çikolatalı mocha kahve", "caramel macchiato kahve" ve meyveli likörler serisinden "muz aromalı" çeşidini denemiştim. Yine bi tavsiye sayesinde gidip "kremalı Türk kahveli" versiyonunu aldım. Muzlu olanı "bananapower" diye tabir edilen şekilde içmiştim. Diğer kahveli versiyonlarını da pc yanına koyup nette dolaşırken, oyun oynarken sek modunda hüpletmiştim. Kremalı Türk kahveli versiyonunu ise üzerinde yazan tavsiyeye uyarak sıcak kahve + likör modunda uyguladım. Bu satırları yazarken bi yandan da o enfes kahveyi yudumluyorum. Bailey's in fiyat olarak sapıttığı yalnız ve güzel ülkemizde yarı fiyatına alınıp tadı çıkarılası bi likör olmuş. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Yarasın...

8 Kasım 2009 Pazar

Peyman Çitliyo ve Ercan Taner

Uzun zamandır raflarda görüp almaya üşeniyordum. Tansaş'ta 4'lü paketi varmış, aldım eve geldim. En çok acılı olan cinsini merak ediyordum. Çiğdem çitlemek zaten başlı başına bi hastalıktır, bi de benim baharata ve özellikle acıya olan düşkünlüğüm Çitliyo Taco'yla birleşince dayanılmaz bi hal aldı. Dün Atletico Madrid - Real Madrid maçını izlerken 1 paketi bitirmişim. Normal çiğdem dudakta bi uyuşukluk bırakır, bu ise uyuşukluğun üstüne bi de yanma hissi bırakıyor. Süper.

O değil de dün Real Madrid fena sündürdü Atletico'yu. Madrid'in Atletico cephesinde Sinyor Terim adı geçiyordu, o da menajer şişirmesiymiş. Bodrum'da keyif yapıyodur şimdi Sinyor. Ercan Taner'in Lassana Diarra'ya "Laaaaağğğssss" demesine ise çok pis takmış durumdayım. Bi de dikkat ettikçe daha çok söylüyor gibi geldi. İlgimi tekrar çiğdeme verdim. Bi ara tuvalete gittim, geldim. Ercan Taner yırtınıyor Real Madrid 10 kişi diye. Sergio Ramos kırmızı görmüş. Göremedim tabi. 80'de kapadım televizyonu odama geçicem. Daha koridordayken babamın odadan Ercan Taner'in ve Forlaaaaannn sesi geldi. Golü izledim, odama geçip PC'nin başına oturdum. Bi bağırış daha. "Çok güzel bi derbi olacak şu 10 dakikada." Sonraki bağırışmalara ise kafamı takmayıp FM oynamaya devam ettim. Atletico Madrid'in bi tane golü de uzatmalarda sayılmamış heralde. Barcelona'nın güle oynaya kazandığı haftada Real Madrid'in kazanması da 29 Kasım'daki El Classico'nun heyecanını düşürmemek adına güzel oldu...

Çiğdemi ise mutlaka deneyin. Afiyetler ola...