16 Ocak 2010 Cumartesi
İBB - Beşiktaş
Son 9 maç ;
04.12.2009 Beşiktaş 0 - 0 Diyarbakırspor
08.12.2009 Beşiktaş 1 - 2 CSKA Moscow
13.12.2009 Manisaspor 1 - 1 Beşiktaş
18.12.2009 Beşiktaş 2 - 3 Bursaspor
22.12.2009 Manisaspor 2 - 1 Beşiktaş
06.01.2010 Beşiktaş 4 - 4 Vitesse
09.01.2010 Beşiktaş 0 - 0 Hamburger Sv
12.01.2010 Beşiktaş 1 - 3 Kasımpaşa
16.01.2010 İBB 1 - 0 Beşiktaş
Galibiyet : 0
Mağlubiyet : 5
Beraberlik : 4
Attığı gol : 10
Yediği gol : 16
Karşıyaka - Beşiktaş
Chatman’sız bi şekilde geldiğimiz İzmir’de maça Engin-Muratcan-Newley-Adem ve Likholitov 5’iyle başladık. Garip bi 5 olarak gözüktü bu bana. Ama maça çok iyi başladık. Newley-Engin ve Likholitov’la etkili olduğumuz ilk periyodda özellikle Likholitov göz kamaştırdı. İlk periyodda 10-21’lik üstünlüğümüz vardı.
İkinci periyodda Karşıyaka oyunda dengeyi kurdu ve ilk periyodda kaçan boş şutlar girince 0-0’dan sonra maça ilk kez 33-33’lük skorla eşitlik geldi. Bi pozisyonda Engin’i yakalamaya çalışan Hoolston Engin’in ayağına takılarak yere düştü ve dizi döndü. Devreye de Newley’nin son saniye üçlüğüyle 38-33 önde girdik.
3. periyodda skor üstünlüğü sürekli el değiştirirken Toolson ve Wesson önderliğinde hücumu domine eden Karşıyaka farkı 9’a kadar çıkardı. Ama Cevher ve Haluk’la 3’lük bulup farkı 3’e indirdik ve 60-57’lik skorla ümitlerimizi son periyoda taşıdık.
Son periyodda kenarda unutulan bi Baxter vardı. Adem de bana göre oldukça şans buldu bu maç. Son periyod da 3.nün kopyası gibi oldu. Skor üstünlüğü sürekli el değiştirdi. İki takım da farkı 4-5 civarına kadar çekip sürekli rakibine yakalandı. Son 25 saniyeye de 77-77’lik beraberlikle girildi. Karşıyaka mola aldı. Mola dönüşü Burak Bıyıktay’ın isteğiyle mi yapıldı, Haluk Yıldırım insiyatif mi aldı bilemiyorum ama top kenardan içeri sokulur sokulmaz maçın yıldızı Toolson’a faul yaptı. Toolson iki atışı sokarak Karşıyaka’yı bi adım öne geçirdi. Son topu orta sahaya getirmemizi sağlayacak olan molamız sanıyorum bitmişti. Topu pota altından oyuna soktuk. Sete yerleşip uygun adamla topu buluşturup pozisyon alıncaya kadar süre 7’ye 8’e kadar düşmüştü. Son saniyede biraz da şansın yardımıyla doğru adamı 3’lük çizgisinin gerisinde bulduk ama Engin’in şutunda girecek gibi giden top çembere sekip çıkınca 79-77’lik skorla maçtan yenik ayrıldık.
Son söz olarak Karşıyaka taraftarına ise helal olsun diyelim. Gerçekten basketbolda tebriği hak ediyorlar. Bugün yine harika bi ambiyans vardı salonda. Futbolcular da maçı izlemeye geldi. Ve taraftarla birlikte basket takımlarını desteklediler. Akatlar’da 500 kişiye oynadığımız maçları düşünüyorum da, imrenmemek elde değil…
Tv'de Hafta Sonu
13:30 Dardanelspor-Kayseri Erciyesspor / D Spor
14:30 Hamilton-Rangers / Futbol Smart
14:45 Stoke-Liverpool / Spormax
17:00 S.United-Middlesbrough / Euro Futbol
17:00 Celtic-Falkirk / Futbol Smart
17:00 Man United-Burnley & Chelsea-Sunderland / Spormax
19:30 Everton-Man City / Spormax
20:30 Mısır-Mozambik / Eurosport
20:30 Beşiktaş-İstanbul BŞB / TRT 1
21:00 A.Bilbao-Real Madrid / NTV
21:45 Bari-İnter / NTV Spor
22:00 PSG-Lille / Kanal A
23:00 Barcelona-Sevilla / NTV
17 Ocak Pazar
13:30 Karşıyaka-Adanaspor / D Spor
15:30 N.Breda-Ajax / Futbol Smart
15:30 Utracht-Twente / Euro Futbol
16:00 Milan-Siena / NTV Spor
17:30 Denizlispor-Bursaspor / TRT 1
18:00 Bolton-Arsenal / Spormax
20:30 Kamerun-Zambiya / Eurosport
20:30 Galatasaray-Denizli Belediyespor / TRT 1
22:00 Valencia-Villareal / NTV
22:00 Bordeaux-Marsilya / Kanal A
Programda bugün Karşıyaka-Beşiktaş basket maçı dolayısıyla izlenemeyecek olan, son 4 senede 3 kez müzemize götürdüğümüz Türkiye Kupası 4. hafta maçı var. 2 maçta alınan 0 puan bi anda Türkiye Kupası hedefimizden uzaklaştırdı bizi. Kalan son 2 maçı kazansak bile gruptan çıkamama ihtimalimiz var. Bugünkü İBB maçına dair tek isteğim olabildiğince genç ağırlıklı bi kadroyla maça başlayabilmek. Rıdvan, İsmail, Necip, Holosko, Bobo bunlar oynasın. Tabata bile oynasın be. Herifin götü uyuştu kulübede. Puan kaybı olacaksa da bu şekilde olsun, gerisi mühim değil...
Twitter'ın Nimetleri
15 Ocak 2010 Cuma
After Eight Thin Chocolate Mints
13 Ocak 2010 Çarşamba
Pixar
Toy Story (1994)
A Bug's Life (1998)
Toy Story 2 (1999)
Monsters Inc. (2001)
Finding Nemo (2003)
The Incredibles (2004)
Cars (2006)
Ratatouille (2007)
Wall-E (2008)
Up (2009)
Her biri efsane olmuş bu filmlerin yanında kısa film'leri de mükemmel ötesidir. Hatta şöyle ki 1986'da Luxo Jr. adıyla yaptığı kısa film Oscar'a aday olan ilk animasyondur. Şu her Pixar filminden önce çıkıp oradan oraya zıplayan bi masa lambası var ya, işte o Luxo Jr. Söz konusu animasyonu buradan indirip, izleyebilirsiniz.
The Adventures of André & Wally B. (1984)
Luxo Jr. (1986)
Red's Dream (1987)
Tin Toy (1988)
Knick Knack (1989)
Geri's Game (1997)
For The Birds (2000)
Mike's New Car (2002)
Boundin' (2003)
Jack-Jack Attack (2004)
One Man Band (2005)
Car's Epilog (2006)
Mater and The Ghostlight (2006)
Lifted (2006)
Your Friend The Rat (2007)
Presto (2008)
Burn-E (2008)
Partly Cloudy (2009)
Dug's Special Mission (2009)
Gerek kısa filmler olsun, gerek uzun metrajlı filmler olsun çağımızın en güzel nimetlerinden biri olan Blu-Ray kalitesinde izlenirse alınan keyif orgazmik boyutlara çıkabiliyor. Heyecanla bu sene çıkacak olan Toy Story 3, ve 2011'de çıkacak olan The Bear and The Bow'u beklemeye başladım, onların da en az öncekiler kadar güzel ve eğlenceli olacağından şüphem yok...
12 Ocak 2010 Salı
ZTK | Beşiktaş - Kasımpaşa
Kasımpaşa oyuna hızlı girip birinde pamuk prenses Uğur İnceman'ın hatasıyla birinde yeni transferimiz kaleci Ramazan Özcan'ın hatasıyla 2 gol buldu. Oyunu dengelemiştik ki fatality darbesini dünyanın en vasıfsız ve en çirkin sağ beki İbrahim Kaş vurdu. Ceza sahası içinde adama tekme atmanın başka bi açıklaması olamaz zaten. İlk yarının son dakikasında "telefon klübesinde çalım atabilen" Yusuf'un golüyle farkı 2'ye indirip soyunma odasına öyle gittik.
Necip-Rıdvan ikilisi klübede otururken şu adamların oynaması vicdansızlıktan başka bişey değildi. Maçtan sonra o gevşek Çeşmeli ağzıyla "Netçede bunlar doğal şeyler" diyecek olan Mustafa Denizli'nin yufka yüreği Necip'in klübede oturmasına dayanamadı ki maç başı aldığı paraları fifty-fifty yaptığı Uğur İnceman'ı çıkarıp Necip'i ve CSKA maçında şanssız bi şekilde sakatlandıktan sonra yavaş yavaş form tutmaya çalışan Holosko'yu aldı, ama atı alan Yılmaz Vural Beşiktaş'ı geçmişti. Oyuna 2 değişiklikle başlayan Mustafa Denizli son hamle olarak göz yaşları içinde defansif forvet Nobre'yi oyuna sürdü. Tabata o sırada california roll'ünü sipariş etmiş chopstick'leri birbirinden ayırmakla meşguldü. Ondan sonrası zaten işkence şeklinde geçen maç ilk yarıda gelen gollerle 3-1'lik mağlubiyetimizle sonuçlandı.
Necip'in oyuna sonradan girip oldukça iyi bi performans sergilemesine ise malesef sevinemiyorum. Çünkü Uğur İnceman ölmeden, Mustafa Denizli'nin kazara Uğur'u kesip Necip'i oynatacağını, Nihat'tan sağ açık, Bobo'dan sol açık yaratma fantezisinden vazgeçeceğini, İbrahim Kaş'ın ve İbrahim Üzülmez'in basiretsizce 90 dakikayı tek bi isabetli orta açmadan bitirdiğini farkedip onları keseceğini, Rıdvan - Batuhan gibi isimlere şans vereceğini hiç düşünmüyorum. Eğer buınlar olacak olsa Ocak ortasında amaçsız bi Beşiktaş izlemenin bile güzel yanları olduğunu söyleyebilirdim. Maddi olarak yerlerde sürünen takım bakalım sportif başarı olarak da ne kadar boka batabilecek önümüzdeki günlerde göreceğiz...
Fernando José Torres Sanz
His armband proved
He was a red
Torres, Torres
You'll never walk alone it said
Torres, Torres
We bought the lad
From sunny Spain
He gets the ball
And scores again
Fernando Torres
Liverpool's number nine
11 Ocak 2010 Pazartesi
Onitsuka Tiger
10 Ocak 2010 Pazar
All-Star'da Türk Baskını
Organizasyon 3'lük yarışmasıyla başladı. Ve ilk turda ben de dahil herkesin favorisi olan Simas Jasaitis 14 puan toplayarak, 9 puan toplayan Serkan İnan'la birlikte elendi. Finale çıkan üç isim olan Engin Atsür, James Baron, Ryan Toolson sırasıyla 17,22,20 atarak finale yükseldiler. Finalde Engin Atsür 19, James Baron ve Ryan Toolson 18 sayı attı ve böylece 3 sene üstüste 3'lük yarışmasının ünvanı Beşiktaş'ta kaldı. Bundan önceki iki sene de Ömer Ünver yarışmayı kazanarak ünvanı Beşiktaş'a getirmişti.
3 sayı yarışmasının ardından kısır geçmesi beklenen smaç yarışmasına geçildi. Favorim olan Jermareo Davidson 100 puanı bile geçemedi. Tarrance Kinsey'nin katılmamasından sonra yarışmaya dahil edilen Lonny Baxter bende hayal kırıklığı yarattı. İlk turda bence smaç organizasyonunun en iyi smacını 3. smacında vuran Sinan Güler 139 puanla 1. sırada, 135 puan alan Brandon Bowan'ın önünde finale çıktı. Final turu, ilk tura göre kısır geçti. Yarışmadaki tek Türk olmasının avantajıyla seyirci desteğini arkasına alan Sinan Güler, jüriyi de etkileyerek Brandon Bowan'ın önünde smaç yarışmasının şampiyonu oldu. Yarışmaya katıldığı 3. senede ilk şampiyonluğunu kazanan Sinan Güler, 2. organizasyonda da bi Türk oyuncunun şampiyon olmasını sağladı.
Günün son organizasyonu All-Star maçı da bi kaç hareket dışında yine her zamanki soğukluğunda geçti. Maçın 2. periyodunda giden elektrikler can sıksa da tekrar geldiğinde 3. periyod henüz başlamak üzereydi. 5 dakikalık bi bölüm kaçırdım orda da inanılmaz şovların döndüğünü düşünmüyorum. Eğer öyle olduysa da çok afedersiniz şansıma tüküreyim. Sonuç olarak Türk yıldızlar All-Star tarihindeki ilk galibiyetini koç Orhun Ene yönetiminde alarak tarihe geçti. Maça damgasını Kaya Peker 26 sayı 12 ribaund 5 asistle vurarak MVP ödülünü aldı. Engin Atsür 20 sayı 4 ribaund 5 asist, genç Furkan Aldemir 15 sayı 11 ribaundla etkili oldu. Yabancılar cephesinde skor bazında dengeli bi dağılım olsa da öne çıkan oyuncular 13 sayı 6 ribaund 5 asistle Mire Chatman, 16 sayı 2 ribaund 2 asistle Igor Rakocevic ve 13 sayı 3 ribaund 2 asistle Radoslav Rancik oldu. All-Star tarihindeki ilk galibiyetini alan Türk yıldızlarını başta koç Orhun Ene olmak üzere kutluyorum...