Maçın son topunda Michael Jordan içeri penetre edip topu 3'lükte boş durumda olan Steve Kerr'e çıkarmış, Kerr'de sayıyı bularak Chicago Bulls'un üstüste 2. şampiyonluğu 90-86'lık skorla elde etmesini sağlamıştı. Ron Harper, Steve Kerr, Toni Kukoc, Scottie Pippen, Dennis Rodman, Luc Longley ve tabi ki majesteleri Michael Jordan. Yetiştiğim zamanlardaki en belirgin hanedanlık dönemleriydi benim için. Tekrardan kadroyu saygıyla anıyorum...
1 Mayıs 2010 Cumartesi
Chicago Bulls - 1997
Tarih 13 Haziran 1997. NBA finallerinde Chicago Bulls, rakibi Utah Jazz karşısında. Seride durum 3-2. 6. maç Bulls'un salonunda United Center'da. Maç öncesi seramonisi mi denir ne denir artık bilemiyorum. Bildiğim tek şey var, ne zaman izlesem tüylerim diken diken olur.
Maçın son topunda Michael Jordan içeri penetre edip topu 3'lükte boş durumda olan Steve Kerr'e çıkarmış, Kerr'de sayıyı bularak Chicago Bulls'un üstüste 2. şampiyonluğu 90-86'lık skorla elde etmesini sağlamıştı. Ron Harper, Steve Kerr, Toni Kukoc, Scottie Pippen, Dennis Rodman, Luc Longley ve tabi ki majesteleri Michael Jordan. Yetiştiğim zamanlardaki en belirgin hanedanlık dönemleriydi benim için. Tekrardan kadroyu saygıyla anıyorum...
Maçın son topunda Michael Jordan içeri penetre edip topu 3'lükte boş durumda olan Steve Kerr'e çıkarmış, Kerr'de sayıyı bularak Chicago Bulls'un üstüste 2. şampiyonluğu 90-86'lık skorla elde etmesini sağlamıştı. Ron Harper, Steve Kerr, Toni Kukoc, Scottie Pippen, Dennis Rodman, Luc Longley ve tabi ki majesteleri Michael Jordan. Yetiştiğim zamanlardaki en belirgin hanedanlık dönemleriydi benim için. Tekrardan kadroyu saygıyla anıyorum...
Michael Carlisle Hall


29 Nisan 2010 Perşembe
Jose Mourinho



John Calipari&Enes Kanter

27 Nisan 2010 Salı
26 Nisan 2010 Pazartesi
TBL | Playoff Eşleşmeleri

Efes Pilsen-Erdemir (Efes Pilsen seriye 1-0 önde başlayacak)
Fenerbahçe-Bornova Belediyesi (Seri 0-0 başlayacak)
Banvit-Pınar Karşıyaka (Seri 0-0 başlayacak)
Beşiktaş-Türk Telekom (Beşiktaş seriye 1-0 önde başlayacak)
Seriye 29 Nisan'da saat 20.00'de Akatlar'da başlıyoruz. Olası bir galibiyette durumu 2-0'a getirip seriyi %70 bitirme şansına sahip olacağız. Türk Telekom engelinden sonra Erdemir'den destansı galibiyetler gelmezse Efes Pilsen'le eşleşeceğiz. Diğer eşleşme de benim tahminime göre Fenerbahçe-Banvit olacak. Şampiyonluğa Efes Pilsen'i yakın görsem de Ergin Ataman faktörünü unutmamak lazım. Umarım keyifli maçlar olur basketbolseverler için...
25 Nisan 2010 Pazar
Beşiktaş - Sivasspor
Sivasspor'a karşı İnönü'de yapılan 5. karşılaşma, alınan galibiyet 0. İstatistik her sene gelişmeye devam ediyor. İnternet bağlantımdaki sıkıntı nedeniyle maç yazısını dün yazamadım, aslında internetimin olmaması bahanem de oldu açıkçası. Şu anda da maçın taktiğini tekniğini deşesim yok. Transferlere, taraftara değinelim kısaca.
Öncelikle ne olursa olsun Ernst, Sivok, Ferrari üçgeninin bozulmayacağını düşünüyorum. Holosko'nun Dünya Kupası'nda piyasa yapmasını beklemekten başka şansımız yok. Tello da bir şekilde elden çıkarılmalı. Fink de giderse kimsenin hayır diyeceğini sanmıyorum. Bobo bu sene gönderilecek gibime geliyor, umarım yeni gelecek forvet Bobo'nun yaptıklarını yapabilir. Kim ne derse desin son yıllarda Beşiktaş'a gelen en komple forvet oyuncusu... Delgado da her türlü kalacak gibi duruyor Mustafa Denizli ve Mete Düren'in hafta içinde yaptığı açıklamalarına bakılırsa... Zapotocny zaten İnönü'deki maçtan sonra kendi ipini çekti. Geriye 8 milyon euro verilip alınan Tabata kalıyor. yönetim için çok büyük risk teşkil edecek tabata'ya verilen bonservis. kalacak mı gönderilecek mi bekleyip görelim...
Mustafa Denizli'nin de İsmail için artık karar vermesi gerekiyor. 9 maç kulübede 3 maç tribünde oturtup en önemli maçlarda ilk 11'e koyuyor, daha sonraki hafta İsmail yine yok. Ona da çok büyük yatırımlar yapıldı. Tabata'ya verilen para kadar hiç bir Beşiktaşlı'yı üzmese de yine de verilen parayı Beşiktaş'taki ilk senesinde oynadığı oyunla hakettiği söylenemez. Geçen sene Karşıyaka maçlarına gittiğimde iki isim dikkatimi çekmişti. Biri Rıdvan Şimşek, bir diğeri Kıvanç Karakaş. Rıdvan'dan şahsen çok ümitliyim, yıllardır süregelen sağ bek sorunumuza çare olacağını düşünüyorum. Dün de iyi bir performans sergiledi, kalan son 3 maçta da oynar umarım. Sonu İsmail Köybaşı gibi olmaz. Karşıyaka'da iki isim dikkatimi çekti demiştim. Diğer dikkatimi çeken oyuncu Kıvanç Karakaş'ın da sezon sonu Beşiktaş'a gelme ihtimali var. Zaten bu durumu kendisinin ağzından da teyid ettim. Beşiktaş altyapısından çıkan Kıvanç'ın yuvaya geri dönmesini ve Ersnt'in yanında forma bulmasını isterim. Son olarak değinmem gereken oyuncu Serdar Özkan-İbrahim Kaş ikilisi. Hangisinden daha fazla nefret ediyorsun diye sorsalar durup 1 saat kafa patlatmam lazım cevap verebilmek için. Ama yukarıda Allah var, İbrahim Kaş şu ana kadar taraftara, formasına, takım arkadaşlarına hiç saygısızlık yapmadı. Tamam beceriksiz ama en azından saygısız değil. Dün taraftarla ağız dalaşına giren Serdar'a umarım öyle okkalı bir ceza verilir ki bir daha ağzına Beşiktaş'ı alamaz, o kadar nefret eder Beşiktaş'tan. Sezon sonunu da beklemeden bir an önce defteri dürülmeli. Hangi renkli takıma gidiyorsa sezonu orada tamamlamalı...
Taraftar için ise söyleyecek pek fazla bir şey bulamıyorum. Takımı meşalelerle karşıladılar, İnönü gelin gibi süslenmişti. Tezahüratlar, protestolar, destek verilen oyuncular, Mustafa Denizli... Takım şampiyonluk maçına çıkar gibiydi. Dün orada gırtlak patlatan abilerime, kardeşlerime teşekkür ediyorum. Yazıya Mustafa Denizli'ye yapılan besteyle son vereyim, umarım mesaj gerekli yere gitmiştir;
İyisiyle, kötüsüyle bir sezon bitti
Canın sağolsun Denizli
Bu taraftar hep arkanda
Seneye korkak oynatma...



İyisiyle, kötüsüyle bir sezon bitti
Canın sağolsun Denizli
Bu taraftar hep arkanda
Seneye korkak oynatma...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)