30 Ocak 2010 Cumartesi

Lütfen Gider Misin Artık?

Maçlarda topu olduğu için oynatılan mahallenin zengin piçi...

Game Over Ferrara

Ciro Ferrara için 17 Ocak günü Chievo deplasmanında alınan 1-0 lık yenilgiyle oyunun bittiğini düşünüyordum. Juventus yönetimi oldukça sabırlı çıkıp 1 hafta daha dayandı Ferrara'ya. O da bu güveni Torino Olimpiyat Stadı'nda Roma'ya 2-1 kaybederek son kez boşa çıkardı. Yönetimin de sabrı buraya kadarmış. Takımın başına Alberto Zaccheroni getirildi. Bu kararı Milan'ın efsane futbolcularından Zvonimir Boban "Zaccheroni, Juventus için absürd bir tercih. En azından Ferrara ile sezon sonuna kadar devam etmeleri daha iyi olabilirdi." diye anlam veremediğim bir açıklama yaptı. Milan'la Juventus'un durumunu düşününce Ferrara'nın devam etmesini istemesi normaldir herhalde. Renklerinden dolayı severim Juventus'u, orada olan garibim Del Piero'ya oluyor. Ben ona üzülüyorum... Bakalım Zac değişikliği Juventus'a oyun olarak ve puan olarak nasıl yanısayacak. Takipçisiyiz...

NBA All-Star 2010 - Yedekler

Bu sene Dallas'ta yapılacak olan All-Star konusuna şurada değinmiştim. Dünya çapındaki oylamalarla belli olan ilk 5'lerden sonra, coach'ların seçimiyle belli olan yedekler de açıklandı. Buna göre ;

Doğu Yedekleri;

Joe Johnson
Rajon Rondo
Derrick Rose
Chris Bosh
Paul Pierce
Gerald Wallace
Al Harford

Batı Yedekleri;

Chris Paul
Brandon Roy
Deron Williams
Kevin Durant
Dirk Nowitzki
Zach Randolph
Pau Gasol

Yedek seçimlerinin bu seneki performanslara bakılırsa böyle olacağı aşağı yukarı belliydi. Ama Shaq'ın kadroda olmayışının hiç bi şekilde kabul edilebilir bi tarafı yok. Sonuçta NBA'in marka değerini birken iki yapan bi isim Shaquille O'Neal. Bu adam basketi bıraktıktan sonra bile All-Star hafta sonlarına katılmalıydı. Shaq'ın yerini küçük dev Howard almaya çalışacak. Umarım keyifli bi organizasyon olur...

Kurtuluştan Tekrar Kuruluşa...

Fuat Balkan Bey'den Murat Aksu'ya demeyi umuyoruz, istiyoruz. Kurtuluş için son 20 saat. Bugünkü mali genel kurul'daki atmosferi gördükten sonra yarın genel kurulda çok sıcak saatlerin yaşanacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Serdar Bilgili'nin seçildiği seçimde plastik sandalyeler havada uçuşmuştu. Koca koca adamlar rant için bakalım yarın neler yapacak. 8000 altı her seçmen Demirören illetine devam etmeye ve kepenk kapatmaya kadar gider. Yazıyı rahmetli Optik Başkan'ın sözüyle bitirmek en mantıklısı gibi duruyor;

"Beşiktaş'tan menfaat bekleyen, anasından am beklesin"

Kiwi'nin notu : Akaretler yokuştur, kadehleri tokuştur
Demirören'e oy veren ya ibnedir, ya puşttur

29 Ocak 2010 Cuma

Antalyaspor - Beşiktaş

Seçim öncesi kimsenin umrunda değildi karşılaşma. Burada kulüp bas bas bağırırken "batıyorum" diye hiç kimsenin de bi futbol maçını önemseyeceğini sanmıyorum. Kadroda yine ne yaptığı belli olmayan Nihat ve Tello vardı. Tabata takıntısı ilk 11'de başlasa da devam ediyor. Gayet iyi oynadığı halde Tabata'yı çıkarmak çok garipti. Böyle bi garipliği de yapanın Mustafa Denizli olmasıyla şaşırma kat sayısı düşüyor doğal olarak. Dünyanın en saçma penaltı kararıyla maçın başından sonuna kadar çok iyi oynayan Bobo'nun golüyle öne geçilen maçta Necip yine forma şansı buldu. Güzel bi gelişme sayılabilir. Holosko'nunsa geçen sene şampiyonluğu getiren ekstra performansı için baya bi zaman gerekiyor. Eski Holosko'dan eser yoktu, hele 90+3 te kaçırdığı gol tam evlere şenlik cinsindendi. Hakem Özgür Türkalp penaltı pozisyonunda yardımcısına uyup ne kadar hatalı karar verdiyse Ömer'in Ernst'e attığı dirseği kırmızı kartla cezalandırmaması da en az penaltı kararı kadar hatalıydı. Şu hafta sonunda şu kadar maç analizi fazla bile, kısa kesiyorum. İçimden gelmiyor.

107 yıllık kulüp tarihinin en önemli hafta sonuna hem puan olarak hem oyun olarak iyi başladık. Umarım Pazar günü de bembeyaz bi sayfa açarız tarihimize.

Siyahı yaşıyoruz, beyazı arıyoruz. Çok sevdik be abi...

Tv'de Hafta Sonu


29 Ocak Cuma

20:00 Antalyaspor-Beşiktaş / Lig TV
21:30 Hamburg-Wolfsburg / TRT 3
22:45 Braga-Sporting Lizbon / RTP

30 Ocak Cumartesi
13:30 Ç.Rizespor-Adanaspor / D Spor
17:00 Liverpool-Bolton / Spormax
18:00 Nijerya-Cezayir / Eurosport
19:00 Diyarbakır-Trabzonspor / Lig TV
19:30 Burnley-Chelsea / Spormax
19:30 Schalke 04-Hoffenheim / TRT 3
20:00 Lille-Lens / Kanal A
21:00 Sporting Gijon-Barcelona / NTV Spor
22:00 Montpellier-Marseille / Kanal A
23:00 Deportivo-Real Madrid / NTV

31 Ocak Pazar
13:30 Feyenoord-Ajax
13:30 Karşıyaka-Giresunspor / D Spor
15:00 Sivasspor-Fenerbahçe / Lig TV
15:30 Man City-Portsmouth / Spormax
16:00 Milan-Livorno veya Parma-İnter / NTV Spor
18:00 Arsenal-Man United / Spormax & Lider TV
18:00 Auxerre-Saint Etienne / Kanal A
18:00 Mısır-Gana / Eurosport
18:30 Leverkusen-Freiburg / TRT 3
19:00 Denizlispor-Galatasaray / Lig TV
21:45 Juventus-Lazio / NTV Spor
22:00 Sevilla-Valencia / NTV
22:00 Lyon-PSG / Kanal A

Bugün uzun bi aradan sonra lig maçıyla dönüyoruz. Karşımızda Beşiktaş tarihinin en sevdiğim futbolcularından biri olan Mehmet "Şifo" Özdilek olacak. Olası bi puan kaybında Pollyanna'cılık oynamak için güzel bir yol. Maçlar gelir geçer, bu hafta sonunu özel kılan olay; 107 yıllık klübün, en önemli hafta sonunu yaşayacak olması. Seçimlerden eyyam çıkarsa paraşütsüz düşüş devam eder. Murat Aksu seçilirse göreceğimiz son dip nokta olur, yavaş yavaş da olsa yükselişe geçeriz. Önce bugün galibiyet, ardından Pazar günü Murat Aksu. Haydi bismillah...

28 Ocak 2010 Perşembe

Ülkelerin Futbol Taktikleri








Yapabilecek pek fazla yorum yok herhalde...

27 Ocak 2010 Çarşamba

Uuu Beybi








Cuma günü gireceğim International Marketing finali öncesi mükemmel bi reklamcılık anlayışı örneği. Tebrikler e2. Gerçekten olağan üstü olmuş...

26 Ocak 2010 Salı

Beşiktaş - Konya Şekerspor

Maç öncesi Beşiktaş'ın 0 puanı, Konya Şekerspor'un 3 puanı vardı. Bu seneki başarısızlığımızın özeti gibi bi tablo. Maçtan ziyade tribünlere kulak verilmesi gereken bi karşılaşmaydı. (İnşallah) Son kez futbol takımımız Demirören başkanlığında İnönü'ye çıktı. İlk 11'de 8 milyon €'luk Sushi tabata, ön direk Nihat, defansif santrafor Nobre gibi gereksiz isimler olsa da sol bekte İsmail Köybaşı, sağ bekte Rıdvan Şimşek, defansın göbeğinde Gökhan Çalışır ve partneri olarak orta saha Necip Uysal. Evet Necip 67. dakikada Serdar Özkan çıkıp İbrahim Toraman girene kadar defansın göbeğinde oynadı. Bu maçın da beyaz tavşanı buydu deyip geçtik. Son 10 dakika olsa da Cumali'mizi seyrettik. Sonuç olarak 2 Nobre'nin, 2 Nihat'ın golüyle 4-2 kazandık. Genç kalecimiz Korcan oynadığı maçlarda 2 gol ortalamasıyla oynamaya devam etti, bu da başka bi not olsun.

Tribünler maçın başında, attığımız, yediğimiz gollerden sonra Yıldırım Demirören yeter diye bağırdı. Ama son 15 dakika ortaya çıkan besteler çok güzeldi. İşte bazıları;

Bu kadar olmaz rezil yönetim
Siktirin gidin, Beşiktaş bizim
Bu tribünler artık susmuyor
Beşiktaşlı adam gibi başkan istiyor...

Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Pazar günü Yıldırım'ı devireceğiz
Şampiyonluk şarkıları söyleyeceğiz

Yıldırım gidince 40 gün 40 gece (x2)
İnleyecek her yer kurtulduk diye (x2)

Uzak ara Türk futbol tarihinin en nefret edilen başkanıdır herhalde. Türk futbolunda takımlarına zarar veren başkanlar çok oldu, ama bu kadarını ben hiçbir zaman görmedim. Ölene kadar da göremem herhalde. Tribünlerin bu son protestosu da umarım ekmek kadayıfının üstüne kaymak olmuştur da kongre üyeleri oylarını birer birer Murat Aksu'ya gönderir. Bir Anka kuşu mucizesine ihtiyacımız olacak, işimiz kongre simsarları sayesinde zor, ama imkansız değil. 31 Ocak 2010 Pazar günü oy kullanacak olan Beşiktaş kongre üyeleri bi başkan adayına oy atmakla kalmayacak, Beşiktaş'ın kayyuma mı, yoksa kendi yağıyla kavrulan yapıya mı bürüneceğine karar verecek. Murat Aksu hakkındaki görüşüm mü..? Ölümü görüp sıtmaya razı olmak durumu...

Emily vs Zooey Deschanel



Severek izlediğim Bones dizisinin Dr. Temperance "Bones" Brennan'ıyla, 500 Days of Summer filminin Summer'ı. Benim oyum Emily Deschanel'den yana. Yani Dr. Brennan'dan...

500 Days of Summer

Herhalde daha güzel bi "aşk" temalı film izlememişimdir. En azından şöyle bi genel olarak düşündüğümde aklıma gelen, daha vurucu, daha doyurucu bi film olmadı. Film bittikten sonra keşke daha uzun olsaydı da izlemeye devam etseydim dedim. - ki genel olarak 1,30 saat üstü filmlerden sıkılan bi yapım vardır. Filmi izlemeyenler için spoiler vermekten kaçınıyorum, sonra başıma üşüşmesinler...

Bu arada tabi ki kaliteden ödün vermemek adına filmi blu-ray modunda izledim ve tabi ki de filmin görselliğine, çekiciliğine 1-2 gömlek atlattı. Blu-ray player fiyatları da çıktığı günden beri düzenli olarak düşme eğiliminde. Yaza kadar "bucket list"e eklenecek bi teknolojik cihaz daha çıktı, hadi hayırlısı...

dipnot : pms dönemindeki bayanlara önermiyorum, bi 10 gün sonra izlesinler...

25 Ocak 2010 Pazartesi

Seçime 1 Hafta Kala

Öncelikle her sağlıklı Beşiktaşlı gibi Murat Aksu'yu desteklediğimi söyleyeyim. Eğer Demirören seçilirse sonumuz fena, çok fena. Kayyuma kadar yolumuz var. Böyle bi mali tablo karşısında Murat Aksu'nun da işi çok zor, ama Beşiktaş'ın başına Aziz Yıldırım gelse Demirören'den daha kötüsünü utancından yapamayacağı için sonuna kadar Murat Aksu diyorum. Beşiktaş'ı Y1D1 illetinden kurtarmak için son 1 hafta ve o Murat Aksu dün gece Kanal 24'teydi. İşte söylediklerinden, vaatlerinden satır başları;

- Sayın başkan bu parayı bir günde vermedi bir günde de talep edemez , Beşiktaş ın öncelikleri var. Biz başkan olursak beklemek zorunda.

- Ekonomik anlamda başkanın ve yöneticisinin eline bakan bir klüp düzeni oturtmayacağız. Zorda kalırsak elbette biz de yardımı esirgemeyeceğiz.

- Yıldız oyuncu transferi yapmayacağız. 5'er 10'ar milyon € bir futbolcuya Beşiktaş şu şartlarda ödeyemez, özkaynağa yöneleceğiz.

- Ben kazanacağıma yüzde 99 eminim. Yüzde 1 Yıldırım'ın kazanma ihtimali var.

- Benim ve yönetimin akraba, eş dostunun siyasi görüşünü yüzdeye vursak %15 akp, % 50-60 chp, gerisi de mhp ve diğer partilerden oluşur.

- Milliyet'te 100.000 kişinin oy kullandığı ankette % 77 ile önde olan benim. Bu taraftarın seçime olan duruşu kongre üyelerine yansırsa açık ara ben alırım, ama bazı grupçular var kongre üyelerinin en az %10'u Galatasaraylı ve Fenerbahçeli. Biz bunları belki temizleyemeyiz ama kongre üyelik aidatını azaltıp kongre üye sayısını artıracağız. Beşiktaş'ın bütün taraftarı kongre üyesi olsun başkanı stadda seçelim istiyorum. Grupçularla başa böyle çıkarız'.

- Yurt dışındaydım , Demirören'e telefonda 2.5 saat Del Bosque'nin gönderilmemesi gerektiini anlattım, ağır tazminat koşullarından bahsettim, ben geleyim tekrar görüşelim orta noktayı bulup öyle anlaşalım dedim. Telefonu kapattıktan hemen sonra hocaya görevinin son verildiğini fakslamış.

- Basketbol direktörlüğü oluşturulacak, basketbolda aldığımız para futbolda kullanılmayacak, Ülker'den rica edeceğiz; ya Fenerbahçe'ye sağladığınız desteği bize de verin diyeceğiz ya da Efes Pilsen le birleşme olayına gideceğiz. Efes Pilsen'le birleşirsek hem Türk basketbolu hem de Beşiktaş kazanır. Tuncay bey iyi bir Beşiktaşlı'dır, bu teklifi götürdüğümde kabul edecektir ama dediğim gibi ilk alternatifimiz Ülker'le anlaşmak. Ülker şu an Fenerbahçe'ye verdiği desteğin aynısını bize de verirse Efes Pilsen'le birleşme yoluna gitmeyeceğiz.

- Kartal Yuvası şubeleri çok fazla ve gereksiz bir konumda. Şubelerin çoğunu kapatıp çağımızın da gereği olan e-ticaret olayına ağırlık vereceğiz. Böylece hem depolama maliyetlerinden, hem kiralama maliyetlerinden kurtulacağız.

son olarak Kiwi'nin notu;
yeeeteeeerrr, Yıldırım Demirören yeeeteeeerrrr...

24 Ocak 2010 Pazar

Hidayet Türkoğlu

Portland yerine kendince haklı gerekçelerle Toronto'ya gittiğinde üzülmüştüm Hidayet adına. Calderon gibi topu eline isteyen bi guard varken Hidayet'in rol adamı olması, özellikle Orlando'da geçirdiği harika sezondan sonra oldukça zordu. Şu ana kadarki istatistikler de onu söylüyor zaten. Sayı ortalaması geçen seneye göre 16.8'den - 12.6'ya, asistleri 4.9'dan - 4.5'e, ribaundları 5.3'ten - 4.6'ya, aldığı dakikalar da 36.6'dan - 33.1'e kadar düştü. Geçen sene All-Star kadrosuna seçilmedi diye haklı olarak yerden yere vurduğumuz koçlar'a Hidayet bu seneki oyunuyla koz verdi. Hidayet'in bence bundan sonraki işi de zor. Ya Calderon gidecek dertler bitecek, ya da sene sonu Bosh gidip Howard gibi içeriyi domine edebilecek bi center gelecek ki Hidayet az da olsa Orlando'daki sistemine uyum sağlayabilsin. Son olarak Toronto seyircisinde Hidayet'in maçlara aşağıdaki reklamda hazırlandığı gibi hazırlandığı ve bu yüzden form düşüklüğü olduğu geyiği dönmekte. Buyrun;