12 Ocak 2010 Salı

ZTK | Beşiktaş - Kasımpaşa

Ocak ayı ortasında amaçsız kalan bi Beşiktaş uzun süredir görmüyorduk. Yönetimin ve teknik kadronun gider ayak son icraatı bu oldu. Kadroda yine artık Mustafa Denizli sayesinde tek kelimeyle "tiksindiğim" Uğur İnceman, İbrahim Kaş, Nihat, Tello vardı. Gözler Nobre'yi ve Tabata'yı da bonus olarak aradı.

Kasımpaşa oyuna hızlı girip birinde pamuk prenses Uğur İnceman'ın hatasıyla birinde yeni transferimiz kaleci Ramazan Özcan'ın hatasıyla 2 gol buldu. Oyunu dengelemiştik ki fatality darbesini dünyanın en vasıfsız ve en çirkin sağ beki İbrahim Kaş vurdu. Ceza sahası içinde adama tekme atmanın başka bi açıklaması olamaz zaten. İlk yarının son dakikasında "telefon klübesinde çalım atabilen" Yusuf'un golüyle farkı 2'ye indirip soyunma odasına öyle gittik.

Necip-Rıdvan ikilisi klübede otururken şu adamların oynaması vicdansızlıktan başka bişey değildi. Maçtan sonra o gevşek Çeşmeli ağzıyla "Netçede bunlar doğal şeyler" diyecek olan Mustafa Denizli'nin yufka yüreği Necip'in klübede oturmasına dayanamadı ki maç başı aldığı paraları fifty-fifty yaptığı Uğur İnceman'ı çıkarıp Necip'i ve CSKA maçında şanssız bi şekilde sakatlandıktan sonra yavaş yavaş form tutmaya çalışan Holosko'yu aldı, ama atı alan Yılmaz Vural Beşiktaş'ı geçmişti. Oyuna 2 değişiklikle başlayan Mustafa Denizli son hamle olarak göz yaşları içinde defansif forvet Nobre'yi oyuna sürdü. Tabata o sırada california roll'ünü sipariş etmiş chopstick'leri birbirinden ayırmakla meşguldü. Ondan sonrası zaten işkence şeklinde geçen maç ilk yarıda gelen gollerle 3-1'lik mağlubiyetimizle sonuçlandı.

Necip'in oyuna sonradan girip oldukça iyi bi performans sergilemesine ise malesef sevinemiyorum. Çünkü Uğur İnceman ölmeden, Mustafa Denizli'nin kazara Uğur'u kesip Necip'i oynatacağını, Nihat'tan sağ açık, Bobo'dan sol açık yaratma fantezisinden vazgeçeceğini, İbrahim Kaş'ın ve İbrahim Üzülmez'in basiretsizce 90 dakikayı tek bi isabetli orta açmadan bitirdiğini farkedip onları keseceğini, Rıdvan - Batuhan gibi isimlere şans vereceğini hiç düşünmüyorum. Eğer buınlar olacak olsa Ocak ortasında amaçsız bi Beşiktaş izlemenin bile güzel yanları olduğunu söyleyebilirdim. Maddi olarak yerlerde sürünen takım bakalım sportif başarı olarak da ne kadar boka batabilecek önümüzdeki günlerde göreceğiz...

Hiç yorum yok: