8 Mayıs 2010 Cumartesi

Beşiktaş - Manisaspor

Maç sabahı küçük kardeşimizin Şifo'nun vefat haberini alarak güne başladık. Öncelikle kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Maça gelince de ne desek neyi yorumlasak bilemiyorum. Sabah alınan acı haberden sonra, genç yaşta yavaş yavaş sakatlıktan çıktıktan sonra formasına kavuşan Rıdvan Şimşek'in de fibula kemiği kırıldı. Gerçekten talihsiz bir gün oldu Beşiktaş camiası için. Bir sezon içinde 8 kez kırık vakasıyla karşılaştık. NHL'de oynasaydık muhtemelen bu sayı daha az olurdu. Taraftar yine harikaydı. Ezeli rakiplere sezonun İnönü'deki son maçında dokunduruldu. En çok Urfa'nın Etrafı türküsü hoşuma gitti ne yalan söyleyeyim. İtalyan curva'larında gördüğümüz o hafta cezalı olan futbolcunun sete çıkma olayını mevcut aktif kadromuzda olmasa da tüm Beşiktaşlıların gönlünde aktifliğini koruyan Pascal gerçekleştirdi. Harun abi'den aldığı sete de fotoğraflardan gördüğümüz kadarıyla çok yakışmış :)

İyisiyle kötüsüyle sezon bitti, canın sağolsun Denizli demiş, seneye korkak oynatma diyerek de gözümüzün üzerinde olduğunu söylemiştik. Bugün Ali Kuçik'i, Cumali Bişi'yi izleyemedik ama Rıdvan'ın talihsiz sakatlığından sonra 1993 doğumlu Atınç Nukan'ı izleme şansı bulduk. Fiziği ve sol ayağı dikkatimi çekti. Umarım uzun yıllar Beşiktaş'ımıza hizmet eder. Necip içinse artık diyebileceğim tek şey var; maşallah! Adam eksiltiyor, top kapıyor, şut atıyor, sorumluluk alıyor ve tüm bunları ayakları titremeden olanca olgunluğuyla yapıyor. Yitik sezonun bizim adımıza tek kazancı Necip'tir bana göre. Maç sonunda da tüm takım kapalıya çağrılıp akıtılan terler için teşekkür edildi, bu da güzel bir görüntüydü. Transfer gündemini Bursaspor maçından sonra değerlendiririz ama yazının sonunda yine kapalıya kulak vererek bitirelim...

Fenerden Cimbomdan topçu almayın
Taraftarı cıldırtmayın

Bu taraftar arkanızda

Gelsin artık Quaresma...

Hiç yorum yok: