31 Ekim 2009 Cumartesi

Beşiktaş - Ankaragücü #2

Bir Ankaragücü maçı daha kayıpsız geçildi. Seri 7 sezona ve 11 maça çıktı.

2004/05 Ankara 4 – 1
2004/05 İnönü 4 – 1
2005/06 İnönü 4 – 2
2005/06 Ankara 3 – 2
2006/07 İnönü 2 – 1
2006/07 Ankara 1 – 0
2007/08 İnönü 3 – 1
2007/08 Ankara 2 – 0
2008/09 İnönü 1 – 0
2008/09 Ankara 3 – 1
2009/10 İnönü 1 – 0

Maç öncesi Ernst-Ferrari-Sivok üçlüsünü görünce içimi huzur kapladı. Arkalarında da İsmail Köybaşı vardı. İstiklal Marşımız okundu ve İsmail'in tek kişilik şovu başladı. Aldı, ver kaç yaptı, çalım attı, defanstan top çıkardı, kademeye girdi, Tello'nun açıklarını kapadı, maçın son anlarında sakatlanma pahasına çok çok kritik bi müdahale yaptı ve "16. dakikada" golünü attı. İbrahim Üzülmez'le büyüyen bi nesil olarak bugün gözlerimin pası silindi. Verilen her kuruşa helal olsun. İbrahim Üzülmez'in klübeye gömüldüğü maç oldu diyebilirim ama başımızda Mustafa Denizli varken İsmail Köybaşı haftaya tribüne bile çıkabilir...

Nihat ve Tello yine günün kötülerindendi. Artık bi çare bulmak lazım bu soruna. Aslında çözüm 2. yarıda Ankaragücü formasıyla sahaya girdi. Aydın Karabulut. Böylesi bi adamı, Tello'yu yedekleyebilecek tek adamı Mustafa Denizli'nin tripleri uğruna yok pahasına kaybettik. Rakip takım formasıyla da olsa Aydın'ı ve Baki'yi tekrar görmek güzeldi. Capon abi Tabata yüzde yüzlük 2 gol kaçırıp saç baş yoldurdu. Yusuf'u dikkatle takip ettim, 90 dakika boyunca 1 tane evet evet 1 tane kısa ve çabuk pas vermedi. İnceci Yusuf can sıkıyor. Takımın yarısı olumlu oynarken yarısı olumsuz oynadı. Buna rağmen maç öncesi yazısında da belirttiğim gibi olabildiğince çirkin oynamamıza rağmen seriyi devam ettirdik ve maç fazlasıyla Galatasaray'la puan farkını 1'e indirdik...

Şimdi bu seneki Avrupa Kupaları'ndaki kaderimizi belli edecek Wolfsburg maçını düşünme zamanı. İyi bi Tello-Nihat ikilisine bu maç kesinlikle ihtiyacımız olacak. Wolfsburg maçı takımın yarısının iyi yarısının kötü oynama lüksüne sahip olduğu maçlardan biri değil. Yine Fink-Ernst ön liberolu, İsmail-Ferrari-Sivok-İbrahim Toraman defansına sahip bi takımla çıkarsak savunmayı sağlama alırız. Önemli olan oldukça az girdiğimiz pozisyonları değerlendirmek. O gün şans yanımızda olsun, son maçlarda azalan tavşan sayısı aynen böyle kalsın. Maçı alalım ve Trabzon deplasmanını düşünmeye başlayalım...

2 yorum:

Ömer dedi ki...

Baki'yi gormek derken? Bench'te miydi? Ben gormedim hic.

Smyrna dedi ki...

Maçtan önce gösterdi. Soyunma odası koridorlarında boş boş dolaşıyodu :)