Aslında çok da yazılacak bişey yok. 9 tane eksikle bu kadar oluyor. Ama Ernst'in bağırsaklarına giren o virüsü bulursam dünyayı ona dar edeceğim. Koca Beşiktaş bi adamın ayağına mı bakıyor demeyin, şu anda tam anlamıyla Ernst bizim can damarımız. 100. yıldaki kadroda Giunti'yle eşdeğer bi görev yapıyor biraz daha defansif oynama farkıyla. İlk maçta alınan beraberlik 2. hafta maçlarında önce CSKA-Beşiktaş sonra Manchester United-Wolfsburg maçlarını izleyenler için çok büyük bi sürprizdi. Yine de iyi kötü Almanya'dan deplasmanda alınan 1 puanla dönüldü. Benim için Beşiktaş'ın olduğu her yerde bi umut vardır. Bugün de 8 eksiğe rağmen pek inanmasam da içimde bi umut vardı. Ama maçtan 3-4 saat önce alınan Ernst haberi o umudu da aldı götürdü. Yediğimiz ilk golde, topu ileri taşıyamamızda, takım savunmasında hep tek bi ismin yokluğu göze battı; Fabian Ernst. Yine Sivok-Ferrari ikilisi oldukça iyi oynadı. Ama iki yanında oldukça beceriksiz iki insan olunca onların da çabası bi yere kadar. Genel kanının aksine Hakan'ı beğendim. Fink de Ernst'in yokluğunu aratmamak için didindi, çabaladı, şu ana kadarki en iyi oyunun oynadı. Tabata, Tello, Nobre, Bobo hepsi dökülmeye devam ediyor. Nihat olsaydı o da dökülecekti. Geç kalan İsmail değişikliği ve yapılmayan Yusuf değişikliği eleştirilebilir. Taraftarın 1-0 dan sonra desteğini 100 üzerinden 40'a düşürmesinden sonra gelen 2 gol ve ardından yükselen protestolar benim için oldukça sevimsizdi. Yine aynı hataya düşüldü. Wolfsburg beraberliği ve 5 maçlık galibiyet serisi göz boyadı. Başkan olacak insancık da bundan yüz bulup kendi taraftarına küfür edecek kadar seviyesizleşti. Gecenin bizim için tek artısı Valencia'nın ayağından gelen Manchester United'ın beraberlik golü. Grupta atılan 1, yenilen 6 gol. Alınan 1 puan. Old Trafford deplasmanı ardından CSKA'ya ev sahipliği. Wolfsburg'un CSKA'yı yenceğini düşünerekten hala ufak da olsa bi umut var Avrupa Ligi adına...
Mevcut 25 + kişilik kadroda Beşiktaş'ıma kalite ve davranış olarak yakıştırdığım 5 net adam var. Ernst - Ferrari - Sivok - İsmail - Batuhan. Plase olarak Nihat ve İbrahim Toraman. Murat Aksu başkanlığı sonrası tutulacak bağımsız bi denetleme şirketiyle klüp girdi çıktılarını izleme, Demirören'in karıştırdığı haltları ortaya çıkarma, Bu 7 isim üzerine kurulan bi kadro. Kalibresiz yabancılar yerine gerekirse gelecek vaad eden yabancılar, ya da Ernst gibi Ferrari gibi kimsenin kalitesinden şüphe etmeyeceği adamlar. Dibi gördük. Bundan daha beteri olamaz heralde. Umarım Ocak ayı sonrası Beşiktaş tarihi için yükselmenin başladığı ay olur.
Evime geldim Beşiktaş terliklerimi giydim, duvarımda 100. yıl forması, battaniyem Beşiktaş, yastık kılıfım, yastık örtüm Beşiktaş. Kafamı yastığa koyunca taraftar olmanın huzuruyla rahat bi uyku çekebileceğim ve yarın tekrar dibine kadar çamura batmış bi Beşiktaş gününe daha uyanacağım. Peki sen huzurlu uyuyabilecek misin Sn. Yıldırım Demirören..?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder