16 Ocak 2010 Cumartesi

Karşıyaka - Beşiktaş

Chatman’sız bi şekilde geldiğimiz İzmir’de maça Engin-Muratcan-Newley-Adem ve Likholitov 5’iyle başladık. Garip bi 5 olarak gözüktü bu bana. Ama maça çok iyi başladık. Newley-Engin ve Likholitov’la etkili olduğumuz ilk periyodda özellikle Likholitov göz kamaştırdı. İlk periyodda 10-21’lik üstünlüğümüz vardı.

İkinci periyodda Karşıyaka oyunda dengeyi kurdu ve ilk periyodda kaçan boş şutlar girince 0-0’dan sonra maça ilk kez 33-33’lük skorla eşitlik geldi. Bi pozisyonda Engin’i yakalamaya çalışan Hoolston Engin’in ayağına takılarak yere düştü ve dizi döndü. Devreye de Newley’nin son saniye üçlüğüyle 38-33 önde girdik.

3. periyodda skor üstünlüğü sürekli el değiştirirken Toolson ve Wesson önderliğinde hücumu domine eden Karşıyaka farkı 9’a kadar çıkardı. Ama Cevher ve Haluk’la 3’lük bulup farkı 3’e indirdik ve 60-57’lik skorla ümitlerimizi son periyoda taşıdık.

Son periyodda kenarda unutulan bi Baxter vardı. Adem de bana göre oldukça şans buldu bu maç. Son periyod da 3.nün kopyası gibi oldu. Skor üstünlüğü sürekli el değiştirdi. İki takım da farkı 4-5 civarına kadar çekip sürekli rakibine yakalandı. Son 25 saniyeye de 77-77’lik beraberlikle girildi. Karşıyaka mola aldı. Mola dönüşü Burak Bıyıktay’ın isteğiyle mi yapıldı, Haluk Yıldırım insiyatif mi aldı bilemiyorum ama top kenardan içeri sokulur sokulmaz maçın yıldızı Toolson’a faul yaptı. Toolson iki atışı sokarak Karşıyaka’yı bi adım öne geçirdi. Son topu orta sahaya getirmemizi sağlayacak olan molamız sanıyorum bitmişti. Topu pota altından oyuna soktuk. Sete yerleşip uygun adamla topu buluşturup pozisyon alıncaya kadar süre 7’ye 8’e kadar düşmüştü. Son saniyede biraz da şansın yardımıyla doğru adamı 3’lük çizgisinin gerisinde bulduk ama Engin’in şutunda girecek gibi giden top çembere sekip çıkınca 79-77’lik skorla maçtan yenik ayrıldık.

Son söz olarak Karşıyaka taraftarına ise helal olsun diyelim. Gerçekten basketbolda tebriği hak ediyorlar. Bugün yine harika bi ambiyans vardı salonda. Futbolcular da maçı izlemeye geldi. Ve taraftarla birlikte basket takımlarını desteklediler. Akatlar’da 500 kişiye oynadığımız maçları düşünüyorum da, imrenmemek elde değil…


2 yorum:

Ömer dedi ki...

Nikholitov kim? Likholitov olmasin o? Rezil herif seni..

Smyrna dedi ki...

bi harf için birbirimizi kırmanın anlamı var mı :D

düzeltiyorum Ömer'cim, sağol.