18 Nisan 2010 Pazar

Fenerbahçe - Beşiktaş

ŞEREFSİZSİN..!

Ligin bizim için bittiği hafta oldu. Bundan sonra ne 5.liğe ineriz ne 3.lüğe çıkarız. Üstüne üstlük bu kadro sıkıntısında bir de Ernst ve İbrahim Toraman gibi takımın omurgasından 2 ismi kaybettik. Maç bi 5-10 dakika daha oynansaydı ikinci bi 25 Ocak 2004 Samsunspor sendromu yaşanabilirdi. Maçın bitiş düdüğü imdada yetişti. O gün Samsunspor maçında verilen kartlara baktığımızda da hepsi doğruydu ama o kartlara gelene kadar gerilen sinirler, rakibe verilmeyen kartlar, çifte standartlar vardı. Oyuncular cezayı hakem kesmiyorsa kendimiz keseriz mantığıyla hareket ettiği için 5 kırmızı kart görmüştük. Bugün de verilen 2 kırmızı karta bakarsak ikisi de doğru. Ama ona gelene kadar gay Bilica'nın, Lugano'nun, Gökhan'ın, Emre'nin kartlık pozisyonları var. Maçtan önce teknik, taktik işlerine girmeden ne olursa olsun almamız gereken bi maç olduğunu söylemiştim. Yine de şunu yazmadan geçemeyeceğim; 9 defans, 1 Bobo, 1 Tello ile 1. dakikada gol yeyip, 89 dakika gol atamadık. Bu da Mustafa Denizli dehası olsa gerek.

En dibe bi not düşelim : Bundan sonra Beşiktaş maçlarına rakip oyuncular ellerine petrol sürüp çıksın. Belki hakemler topun üzerindeki izlere bakıp penaltı vermeyi akıl edebilir...


(Bilica penaltı noktasında anasının haysiyetini ararken...)

Hiç yorum yok: