Hâla stresten ellerim titriyor. Uzun zamandır bu kadar garip bir maç izlememiştim herhalde. Aynı zamanda bu kadar anti futbol modunda sahaya çıkan takım da... Maç öncesi Hakan Arıkan'ı kalede görünce hayatın anlamını sorguladım Schuster sayesinde. Tamam, rotasyon bir teknik direktör tarzıdır. Kimi Schuster gibi her hafta farklı 11 kullanır, kimi Lucescu gibi ideal 11'i bulur ve takımla oynamaz. Ama dünyanın hiç bir takımında kalede rotasyon yapıldığını görmemiştim ben bu yaşıma kadar. Daha göreceğimiz çok şey var demek ki.
Guti'nin kısa sürede bu kadar takımın bel kemiği haline geldiğini gördük. Allah başka sakatlık vermesin. Orta göbekte şu ana kadar hep defansif öncelikli görevlerde kullanılan üçlü Necip, Ernst, Aurelio ile başlayıp bi kanada Quaresma, bi kanada Tabata, ileride de Bobo'yu kullanarak başladık. İlk yarının ikinci kısmında Tabata forvet arkasına geldi Quaresma Bobo'nun yanına geçti 4-3-1-2 gibi bir hal aldık. Antalyaspor'un sanıyorum ilk yarıdaki tek şutu 30. dakikada geldi. Oyunu domine eden kısımdık ancak efektif olamadık. Bu kadar rahat hücum etmemizin bir sebebi Djehoua'nın 3. dakikadaki sakatlığı olabilir. İlk yarı sinir harbi şeklinde 0-0 tamamlandı.
İkinci yarıda değişiklik yoktu. Quaresma biraz daha hareketli, Bobo daha yardımcı, Tabata daha yaratıcı, Ernst bi kademe daha önde olunca Antalyaspor iyice yarı sahasına hapsoldu. Guti'ye nazire yaparcasına mükemmel bir pas veren Ernst, Bobo'yu topla buluşturdu. Bobo da ayağının dışıyla golü yaparak takımı rahatlattı. Golden sonra bi 10 dakika inanılmaz goller kaçtı. Ve kaçınılmaz son... Beşiktaş forması giydiğinden beri şahsen bana hiç bir zaman güven vermeyen ve daha geçen hafta derbi maçta takımın pimini çeken Hakan Arıkan yine akıl almaz bi hatayla ileri çıkmaya bile mecali olmayan Antalyaspor'a golü resmen hediye etti. Hem kendini, hem takımı yaktı. Hem de atamayana atarlar kuralını bir kez daha devreye soktu. 1-1'den sonra yine oyunu çirkinleştiren, ağırdan alan, sert faullerle durduran bir Antalyaspor vardı. Maç tekrar sinir harbine döndü ve yine sahneye Guti'leşen Ernst çıktı. 90+1'de harika bi arapasıyla yine Bobo'yu buluşturdu. Bobo da 90+1'de Hakan'ı adeta ipten aldı. Şu maçta iki takımın oyununa bakarak söylüyorum; puan kaybetseydik inanılmaz üzülecektim. Bi şekilde eğrisi doğrusuna denk geldi. Ernst-Bobo ortak yapımı 2 golle 3 puanı zor da olsa aldık.
Şimdi sırada Rapid Wien maçı var. Grupta 3. ve 4. maçlar Porto'yla. O maçlara 6 puanla çıkmak yararımıza olacaktır. Yenemezsek de yenilmememiz gereken bir karşılaşma. Umarım kalede Cenk'i görürüz. Son bi not da Bobo'ya; Bobo, Beşiktaş forması giymeye başladığından beri Antalyaspor'la yaptığımız 10. resmi karşılaşma. Bobo'nun Antalyaspor'a attığı gol sayısı 11. Helal olsun sana...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder