5 Şubat 2010 Cuma

Beşiktaş - Gençlerbirliği

Öncelikle camia için kapkaranlık geçen koca bir haftadan sonra bir nebze de olsa güzel oyunla rahatlamak en büyük hakkımızdı. İlk yarıda bu sene uzun bi aradan sonra iyi oynadık. Nihat yine bitikti, artık alıştık. Biz eleştirmekten, o eleştirilmekten, hocalar ilk 11'de başlatmaktan bıkmadı. Tello'yu zaten artık kategori dışına aldım, bugün çıkarken sağlam bir ıslık da yedi. Umarım o protestolar aklını başına getirir.

Maça baskılı başladık ve göze hoş gelen futbol vardı. Sivok bu maç herşeyini ortaya koydu ve ilk yarıda ödül olarak golü de çok şık bir vuruşla buldu. İbrahim ve Ekrem bal yapmayan arı gibiydiler. Sürekli olarak bir mücadele, ama dişe dokunur pozisyon yok. İlk yarı iyi bir oyunla soyunma odasına giderken ikinci yarı böyle baskılı Gençlerbirliği bekliyordum. Beklediğim gibi de oldu. Rüştü'nün uzaydan gol yeme alışkanlığının devamıyla Hurşut'la Gençlerbirliği eşitliği sağladı. Ardından bizim için işkence gibi dakikalar başladı. Ta ki geldiği günden beri kıçına teneke bağlayıp göndermeye çalıştığımız Bobo Gençlerbirliği kilidini açana kadar... Beşiktaş 1-0'dayken goller kaçırdı, atamayana atarlar kuralı işleyip 1-1 oldu. Gençlerbirliği 1-1'de net goller kaçırdı. Bu sefer atamayana atarlar kuralı lehimize işledi. Önce Bobo güzel bir vuruşla Serdar'ı çaresiz bıraktı, daha sonra inceci Yusuf'tan görmeye alışık olmadığımız presle kazanılan topta Holosko Serdar'ın bacak arasından ağları gördü. Oynadığı maçların çoğunda iyi oynayıp 60. dakika civarı oyundan alınan Tabata bugün yine iyi oynarken kulübede Mustafa Denizli'nin olmamasından yararlanarak 90 dakika sahada kaldı ve harika bir golle Beşiktaş'taki 2. golünü attı. Hâla Nihat'ın rakibin götüne başına çarpıp attığı 1 golü var. Sonuç olarak ilk devre iyi bir oyun, ikinci devre 2. golden sonra iyi bir oyunla 3 puanı aldık.

EkşiBeşiktaş'ın başlattığı 15. dakikada protesto eylemi nasıl sonuçlandı hiçbir fikrim yok. Zira Lig TV o sırada ısınan Nobre'yi, Yusuf'u göstermekle uğraşıyordu. Staddan çıkıp bireysel protesto ateşini yakan tüm Beşiktaşlı kardeşlerime, abilerime teşekkürler. Geçen gün yazdığım şeyi tekrarlayarak yazıyı noktalayayım; Kombine alma, aldırma. Kongre üyesi ol...

4 yorum:

Ömer dedi ki...

Kombine almayacaklarin kongre uyesi olmasi cok mantikli ama kombine almama olayini bir kampanyaymis gibi yaymak da cok dogru degil.

Bu yilanlar yuzunden Besiktas'a mi kusecegiz yani? Olacak is degil..

Smyrna dedi ki...

kardeşim çok sinirlenip 3 kere aynı yorumdan atmışsın :)

en azından istanbul dışındakiler için böyle bi öneri getirdim ben. seneye kongre üyesi olacağım ben de inşallah. bütün plan, amaç bu yönde...

AcıbadeM dedi ki...

Kongre üyesi olmak için birikimlere başladım ben de ama kombine almaktan vazgeçecegimi sanmıyorum. Birine gücüm yetse elbette kongre üyeliğini tercih ederdim. Dediğin gibi bütün plan, amaç bu yönde.

Smyrna dedi ki...

abi zaten maddi olarak kapalı alt kombinesiyle kafa kafaya geliyor hemen hemen sanırım...

o yüzden benim gibi İstanbul dışındaki Beşiktaşlılar için geldiğin maçlara biletle girip, kongre üyeliğine başvurmak en iyi opsiyon bence...