19 Mart 2010 Cuma

Kasımpaşa - Beşiktaş

Bu maçın seçilmişi Yusuf'tu herhalde. Patates tarlası gibi zeminde Yusuf'u kullanmak ilginç bir karardı ve bunu anca Mustafa Denizli yapardı. Ekrem bir maç sol açıkta bir maç sağ bekte bir maç orta sahada herifin de beyni sulanmıştır. Tüm bunlara rağmen maça fırtına gibi girdik. Holosko zaten hiç bir zaman gol vuruşları çok iyi bir futbolcu olmamıştı ama daha 5. dakikada kaleciye nişanladığı top gol olsa maç çok farklı bir hal alabilirdi. 20. dakikada Holosko'nun, Bobo'nun presi ve harika pasıyla hareketlendiği pozisyonda ise golü kaçırmasının tek sebebi lanet sahaydı. Kaleciyi geçmek istedi top diz kapağına geldi. Federasyon milyonlarca dolar yayın ihalesi için para almasını biliyorsa onun 3ünü 5ini de takımlara dağıtsın. Ya da böyle sahada maç yaptırmasın. Futbolun ağzına sıçıyorlar. Her iki takım da 5 metre yanındaki adama yerden pas verirken top 3 kere sekip öyle gidiyordu. İlk yarıda Rüştü'nün de kritik kurtarışları vardı.

İkinci yarıya yine aynı kadroyla çıktık ve tam bir Beşiktaş şanssızlığı yaşadık. Kendimi bildiğimden beri futbol maçı izlerim. Daha hiç bir maçta bir oyuncunun mide spazmı yüzünden sahayı terkettiğine şahit olmamıştım. Bugün bunu da gördüm. Söz konusu Beşiktaş olunca pek de şaşırmamak gerek aslında. Sivok çıkınca İBB maçındaki yazımda da belirttiğim gibi Çağdaş Atan - Adem Dursun ikilisinden sonra Beşiktaş defansına gelmiş en kötü oyuncu olan İbrahim Kaş oyuna girdi. Bir gözlemim vardı defansla ilgili. Bu maçtan sonra artık eminim. İbrahim Üzülmez-Ferrari-Sivok-x defansı Türkiye liginin açık ara en iyi defansıyken Ferrari'nin ya da Sivok'un bir şekilde ilk 11'den ayrı kaldığı maçlarda defansımız ligin en kötü defanslarından biri oluyor. İşte böyle garip defans kurgusunda sağ bek (!) Ekrem de kendinden kalıplı ve boylu Gökhan Güleç'in arkasında kalınca golü kalemizde gördük. Daha sonra 3.5 milyon euro'luk adam ile 10.5 numara sushi-boy oyuna girdi. O dakikalarda Kasımpaşa'nın 3e 2 gelip altıpastan dışarı attığı bir pozisyon var maçın dönüm noktası oldu. 10 dakika sonra Tabata harika getirdi, müthiş bir pas verdi. Tello da köşeyi çok net gördü. 2 dakika sonra bir duran topta Tello ön direk sevdasından kurtulup altıpasa doğru vuruşu kullandı ve Bobo uçan kafayla takımı bi anda öne geçirdi. 2-1'den sonra defans yapmak gerekiyordu ama Ernst'in, Sivok'un çıkmasından sonra bu pek mümkün olmadı. Beşiktaş tarihinin en kötü defanslarından İbrahim Kaş rakibini ceza sahası yayı üzerinde döndürdü ve daha oyuna 1 dakika önce giren Şahin Rüştü'nün solundan topu ağlara gönderdi. 2-2'den sonra elimizdeki mevcut ofansif oyuncularla tekrar saldırmaya başladık. 90. dakikada Tabata'nın yaptığı preste Bobo defanstan harika sıyrıldı top Tello'nun önünde kaldı ilk golden çok daha kolay bir pozisyonda golü yapamayınca şampiyonluk ve Avrupa yolunda çok çok önemli bir darbe aldık. Galip gelseydik Galatasaray'ın Trabzonspor'la karşılaşacağı haftada iyi bir avantaj yakalayabilirdik. Buna İbrahim Kaş engel oldu. Beddua etmeyi hiç sevmem ama tez zamanda Gökhan Zan hastalığına yakalan da düş Beşiktaş'ın yakasından nereye gidersen git, yeter ki git...

Hiç yorum yok: