18 Aralık 2009 Cuma

Beşiktaş - Bursaspor

(Deniz Eyyamspor)

Gerek uyuşukluğumdan gerekse maçın ilk yarısını ve gelişmelere göre tamamını izleyemeyecek olmamdan dolayı maç öncesi yazısı yazmak bu kadar gecikti. Bu maç 3. kez maç fazlasıyla da olsa liderlik şansı ayağımıza geliyor. Karşımızda da hemen hemen bizimle aynı sıkıntıları yaşayan, kapanan takımları açmakta zorlanan bi Bursaspor var. Bobo son idmana çıktı ve büyük ihtimalle oynayacak ve kendisine yine çok fazla iş düşecek. Ernst ve Fink'in dişlerini biraz daha sıkıp en azından devre arası öncesi son bi eforla oyuna yön vermelerini beklemekten başka şansımız yok. Geçen hafta Manisaspor deplasmanında bitikleri oynamışlardı. Defans hattımızın solunda umarım yine İsmail Köybaşı olur. Defansın göbeğine ise zaten denilecek bişey yok. Maşallah deyip geçelim. Solda yine Tello olacaktır. Sağda Nihat mı yoksa Galatasaray'a gitmesi gündemde olan Serdar Özkan mı? Tavşan stili devreye girip daha büyük absürdlükler de görebiliriz, bakalım hayırlısı. Bu maç Beşiktaş'ı yönetimsel bazda dip noktaya ulaştıran Y1D1 virüsünün başkan olarak Beşiktaş'ın başında son lig maçı olacaktır. Ümit ediyoruz, istiyoruz. Şu maçtan alıncak 3 puandan daha fazla ihtiyacımız var bu virüsten kurtulmaya. Az kaldı. Hani denir ya yarım sıfır olsun bizim olsun diye. Aynen öyle bi maç. Volkan Şen'e, Sercan'a, Battalla'ya dikkat, Nihat'ın da her topun başına geçmesine, Tello'nun kornerlerde topu bi türlü ön direkten geçirememesine, İbrahim Kaş'ın taç kullanamamasına ve Mustafa Denizli'nin tavşanlarına dikkat...

Saldır Beşikaşım oooollllleeeeeyyy... Yeeetteeeerrr, Yıldırım Demirören yeeettteeeeerrrr...

Hiç yorum yok: